26 Mayıs 2015 Salı

Bir Yerden Başka Bir Yere (Merhaba Dünya)

Buraya geleli çok uzun zaman olmadı ama sanırım yavaş yavaş gitme vakti gelmeye başladı. Artık durduğum yer benim için değilmiş gibi hissediyorum, dar geliyor sanki bu küçük kap benim küçük vücuduma. Biraz rahatsızlık yaratsam sanki dışımdaki bu kabuğu atacakmışım gibi bir his var içimde ve bu his son zamanlarda beni epeyce tetikler oldu şansımı dememem konusunda. Birkaç küçük denemem de olmadı değil ayaklarımla biraz aşağıya doğru ittiğimde dışarıdan bir ses duydum sanki bir uğultu ya da ufak bir inleme belki de küçük bir çığlık gibiydi. Anlam veremediğim bir şeydi, ilerleyen zamanlarda ne olduğunu çözebilirim ama burada durmak gerçekten beni yoruyor pek bir şey yapamıyorum hareketsiz yatıyorum öylece, sadece küçük küçük dönüşler mümkün olduğum yerde.

Sanırım son düşündüğümden bu güne kadar biraz zaman geçti. Dışarıda bir koşturmacanın olduğu kesin çünkü ciddi şekilde sarsıldım az önce. İçinde durduğum bu şeyi bir yerden bir yere taşıyorlar ya da yuvarlıyorlar belli ki. Bir şeyler tepemden baskı uyguluyor sanki beynimi ezmek istercesine ve yine işte aynı ses yine bir çığlık ama bu sefer geçenkine oranla daha net. Sanki kulaklarımdaki perde kalkmaya başladı ya da bu çığlığın tonu arttı. Kesin olarak şunu söyleyebilirim ki bir kadın bu sesin sahibi ve keskin, acı dolu, yıkıcı bir çığlık bu! Yorulduğumu fark ediyorum ama bu sefer hareket etmekten ya da buradan çıkmak için uğraşmaktan değil daha çok bir uyuşukluk hali bu. Yine aynı çığlık bu sefer daha da yakından ve tepemdeki baskı gitgide artmaya devam ediyor sanki birisi beni daha derine itmek için uğraşıyor gibi. Direniyorum gücümün yettiğince ama çok büyük bir güç bu, o kadar büyük ki beni ellerinin arasına alsa sanki bir yerden bir yere kolayca atıverecek bir dev gibi.
O da ne! Bir anda ters döndüm! Artık baskı kafamda değil ayakucumda, biraz önce beni tepemden bastıran şey sanki şimdi beni ayaklarımdan yukarı doğru itiyor. İçinde durduğum bu kabuktan çıkma vakti acaba geldi mi? Gayret etmeli miyim? Yoksa kendimi bıraksam her şey benden habersiz olup biter mi?

Yaklaştım hissediyorum, iyice yaklaştım hatta başımın üstünde bir serinlik var ve o serin şey öyle bir kavradı ki kafamı bırakmıyor. Beni buraya bağlayan koca bağ bile dayanamıyor tutmaya beni içeride. E hadi o zaman bırakalım bakalım kendimizi bu serinliğe doğru. Kayıyorum yukarıya doğru beni iten şey ne bilmiyorum ama şimdi de aşağıya doğru kayıyorum gözlerim o kadar kör ki sadece karanlığın arasında hareket eden büyük kütleler görüyorum ve ciğerlerimin içini yakan şeyi hissediyorum. Acı bir tadı var ilk içime çektiğimde bu acı tat en derinime kadar işledi ama işin garibi bir yandan da beni rahatlatıyor. Ne yapmalıyım bir kez daha mı çekmeliyim içime o acı tadı, hadi deneyelim bakalım.


Çok canımı yakıyor, sanırım bağıracağım hatta ağlayabilirim bile bu kadar kötü olacağını hiç düşünmemiştim keşke hiç çıkmasaydım eski yerimden direnseydim biraz daha belki vazgeçerlerdi! Dayanamıyorum ağlıyorum, bağırıyorum, içten içe isyan ediyorum ama ben bağırdıkça etrafımdakilerde bir sevinç, bir neşe ve onlar bu kadar mutluyken ilk küfrümü de sallıyorum fakat kimse duymuyor beni benden başka. Sanırım geldiğim bu yere alışmam biraz zaman alacak ama çıktık artık yola hadi bakalım daha neler yaşayacağız bu yeni kabuğumuzda…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder