İnsanlar!
Bizler!
Küçük dünyamızın
içindeki büyük benliklerimiz ve hiç doymayan açlığımızla mutsuzluk içine çökmüş
olan ruhumuzu ufak tefek güzelliklerle çok iyiye yormaya çalışan çaresiz ırk!
Her gününü ayrı bir eziyet haline getiren bu yaşamdan kaçmayı beceremeyen ama hiçbir
zaman da o yaşamın içine giremeyen giremeyecek olan hep bir eksikliği gören o
eksikliği tamamlamak için arayan arayan arayan ama sonunda hep bulamayan
bizler! Karanlığı aydınlıktan daha çok sevdiğini haykıran ama aslında en çok
korktuğumuz şeyin karanlık olduğunu içten içe bilen ezilmiş kitleler! Ne yazıktır
ki çoğunlukta olduğunu fark etmeden özel olduğunu hisseden fakat koca dünyada
dişliler arasındaki ufak bir pislikten öteye gidemeyen ruh kırıntıları olan bizler!
Doğumumuzdan beri yavaş yavaş çürüyen bedenimizi biraz daha canlı tutabilmek
için kahırlar çeken uğraşlar veren sonuç alamadıkça daha da uğraşan ve aslında
yaşlanmak denilen şeyin güzelliğini göremeyen sadece korkan, utanan, sakınan
bizler! Irkımızın dilimizin dinimizin
rengimizin hiçbir önemi yok aslında çünkü hepimiz aynı yerden geliyoruz aynı
kitabın farklı bölümleri gibiyiz sadece ve sadece birlikte olduğumuzda bir
bütünü oluşturabiliyoruz ve fakat birliktelik denilen şeyi de hep kendimize
yontarak istiyoruz ne gariptir ki! Bizler açlıkla terbiye edilen bir hayvandan
daha saldırgan, susuzluktan kuruyan bir bitkiden daha berbat haldeki yok olmaya
mahkum ölümlü bizler!
Bütün çabamız var olma telaşında kendini kanıtlamanın
verdiği hazzı alabilmek olan hazzın doruklarının ne kadar yüksek olduğunu
anlamayan, anlayamayan sadece oraya ulaşmayı isteyen ve hiç ulaşamayan aç
kurtlar yani bizler! Her birimiz kendimizi dünyanın merkezine koyarken merkez
kimden tarafa daha yakın diye düşünen ve içten içe yanımızdakini kıskanan öfke
duyan nefret saçan her şeyi berbat etmeye güzelleştirmekten daha yakın olan
bizler yani insanoğulları ve insankızları uyanmak için çabalamayın boşuna çünkü
yattığınız şey uyku değil hayatınızın tam içi ve hiçbir kuvvet sizi bu bataklıktan
kurtaramayacak hepiniz, hepimiz bu bataklığın içinde saplanmış birer ağaç
parçası gibi yavaş yavaş dibe doğru çöküp yok olacağız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder