6 Ekim 2015 Salı

Ömrün İçindeki Meraklı Ağaç (Tanrıya Bir Selam)

Odamın camından dışarı baktığımda bir ağaç görüyorum hep orada öylece duran bir kayısı ağacı yaprakları ne küçük ne büyük tam da benim gibi. Onunla saatlerce birbirimize bakabiliriz böyle dururken ve sessizce konuşuruz içten içe ben çocuk halimle günümü, yaşadıklarımı anlatırım durmadan o da dinler sessizce ve bir kere olsun bile sıkıldım deyip çekip gitmeden o yüzden mi bilmiyorum ama biraz farklı seviyorum o ağacı benimle birlikte büyüyor her sene biraz daha genişliyor biraz daha uzuyor ve biraz daha penceremin tamamı olmaya başlıyor.

Ne kadar büyüse de dallarının arasından gökyüzünü görüyorum geceleri. Şehrin dışında olmamızdan mıdır yoksa dünyanın daha temiz bir yer olmasından mıdır yıldızları daha güzel görüyorum. O koca uçsuz karanlıkta aydınlık bir şehir gibi bana bakardı yıldızlar ve ben de onlara, kimileri yanıp sönen araba lambaları gibi göz kırparlar bana ve kayıp uzaklaşarak kaybolup giderler. Acaba yukarıda neler var diye düşünür dururum mesela o yıldızların ötesinde midir Tanrı?


O kadar büyük geliyor ki her şey hala biraz daha büyümem gerekli bazı şeylerin ne olduğunu kavrayabilmem için ama yine de yola devam ediyorum her seferinde durmadan. O yıldızlar o gökyüzü o karanlıktaki fenerler gibi düşlerin içinde kaybolan bir çocuk uykuya dalmanın arifesinde sessizce açık kalan perdenin kenarından baktığı dünyada düşler kuran küçük bir çocuk. İşte bir sürü şey geceyi aydınlatmak için daha fazla ışık veriyor bana hayalini kurduklarımı bir bir yakıyorum beynimde ve her biri büyüye büyüye daha büyük bir ışık oluyor yangın oluyor kimi zaman korkutuyor kimi zaman neşe veriyor küçük bedenime kim bilir belki daha neler yapmayı planlayacağım gelecek günlerde…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder